Kategori : Diğer - Etiketler :erciyes liken, liken özellikleri, liken zengini - Tarih : 15 Kasım 2012
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Seyrani Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Handan Altınok, Erciyes Dağı’nın liken florası açısından oldukça zengin olduğunu söyledi. Likenlerin şekilleri bakımından, kabuksu, yapraksı ve çalımsı ya da dalsı likenler olarak üç farklı grupta yer aldıklarını ifade eden Altınok, Erciyes Dağı’ndaki kabuksu likenlerin yaygın olduğunu belirtti.
Halk arasında kaya ve ağaç üzerindeki formları yosun, ağaç sümbülü gibi isimlerle adlandırılan likenlerin, dünyada insan kaynaklı hava kirliliğinin belirlenmesinde önemli biyolojik ayraç olarak kullanıldığını belirten Altınok, şöyle devam etti: ”Liken florası açısından oldukça zengin olan Erciyes Dağı’nda bilimsel araştırmalar sonucunda 63 cinse ait 215 liken türü tanımlandı. Yosun deyip geçmeyin, onlar hava kirliliğinin sorun boyutunu ortaya koyan coğrafi bilgi sistem radarlarıdır. Günümüzde Amerika ve bazı Avrupa ülkelerinde likenlerden yararlanılarak, coğrafi bilgi sistemleri ile hava kirliliği takip yöntemleri uygulanmakta ve hava kirliliğinin düzeyi belirlenmektedir. Likenler salgıladıkları asitlerle kayaları parçalayarak, bazı bitki türlerinin yetişmesini sağlayan ince toprak tabakasının oluşumuna neden olmakta.”
Avrupa’da bazı ülkelerde kozmetik, tıbbi ve boya endüstrisinde likenlerden yararlanıldığını ifade eden Altınok, bu küçük canlıların, tıbbi açıdan kritik önemde antibiyotik, antifungal, antiviral ve antitümör özelliğine sahip sekonder metabolitler ürettiğini vurguladı.
Ayrıca bazı canlılar için barınma ve besin kaynağı olduğunu belirten Altınok, şunları kaydetti: ”Yaşadığımız havanın kalitesine katkıları başta olmak üzere, sayısız yararları bulunan likenler üzerinde, ülkemizde daha ayrıntılı araştırmaların yapılması gerekiyor. Likenler dünyada tundra ve çöl iklimi gibi ekstrem koşullarda yaşayabilen, sıcak, soğuk, nem ve kurak koşullara son derecede yüksek adaptasyon gösterebilen canlı birliktelikleri olarak hava kirliliği ve tozdan aşırı derecede etkilenirler. Bu nedenle sanayileşmiş büyük kentlerin etrafında nadiren görülürler.”
Türkiye’de, hava kirliliğinin belirlenmesinde likenlerin kullanımına yönelik çalışmaların sınırlı sayıda olduğuna dikkati çeken Altınok, likenlerin hava kirliliğine dayanıklı olsalar da, kirlilik yüksek boyutlara ulaştığında ortamdan uzaklaştıklarını anımsattı.
Likenlerin kayaların yüzeyinde, ağaç kabuklarında veya mezar taşları üzerinde grimsi yeşilden sarıya kadar değişen tonlarda rengarenk yama şeklinde bir görünüm sergilediklerini ifade eden Altınok, ayrıca, ılıman iklimin hakim olduğu bölgelerde ağaçlık alanlarda, toprak yüzeyinde, yaprak ve dallarda epifitik olarak yaşamlarını sürdürdüklerini kaydetti.
Kök, yaprak, gövde ve çiçek gibi yapıları bulunmayan likenlerin dünyada 20 binden fazla türü bulunduğunu ifade eden Altınok, Türkiye’de ise 1000’i aşkın türünün kaydedildiğini vurguladı.
Kaynak: http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=377356