Kategori : Diğer - Etiketler :şehirleşmenin tarıma etkisi, şehirleşmenin zararları, verimli arazilere bina yapılması - Tarih : 05 Ekim 2012
Şehirleşmek, özellikle sanayinin gelişmesi sonucu nüfusun şehirlerde toplanması ve şehir alanlarının genişlemesi sürecine denmektedir. Şehirleşmeyi (S) biçirnli bir eğri takip eder; önce çok usulca temelleri atılır, çok hızlı bir şekilde genişler ve ardından yavaşça çöker. 1800 yılında İngiltere nüfusunun % 24’ü şehirliyken 1900 yılında bu oran % 77’ye yükselmiştir. Şehirleşme, ekonomik kalkınma için çelişkili sonuçlara gebedir.
Tarih boyunca şehirler verimli tarım alanlarının yanında kurulmuşlardır. Şehirlerin büyümesiyle birlikte, ülkelerin en verimli topraklarının bir kısmı üretimden çıkmaktadır. Kentler, düzlük arazi ve ovaların kıyısında yüzyıllardır var olmakta idi ama küçük boyutlarda, hızlı nüfus artışı ile bu küçük kentlerin çevresindeki bütün verimli araziler imar planlarına alınıp, betonlaştılar. Uzun vadede bunun ne kadar ciddi boyutta zararlar getireceğini yıllar içerisinde göreceğiz.
Şehirleşmenin yarattığı sorunlar sadece verimli tarım alanlarına tecavüz edilmesiyle de sınırlı değil, şehirleşme ile beraber ciddi bir sıcaklık artışı da meydana gelmekte. Bu küresel çaptaki ısınma, deniz seviyesini artırmakta ve milyonlarca hektar tarım alanını sular altında bırakmakta. Yeni yerleşim yerleri açmak ve şehirleri genişletmek amacıyla orman alanlarının yok edilmesi de, atmosfere büyük miktarda karbon verilmesine ve küresel ısınmanın daha da artmasına neden olmaktadır.
Tarım alanlarının azalması ve nüfusun artması, beraberinde insanoğlunu daha az toprakla daha çok verim elde etmenin yollarını aramaya itmiş ve tarımda kimyasal maddelerin kullanımı sürecine geçilmiştir. Bu maddelerin kullanımı, toprakda onarılamaz bozulmalara neden olmaktadır. Tarımdaki bu uygulamalar her yıl büyük değerlerde humusu yok ediyor, yer altı rezervlerini tüketiyor ve bitkilerin genetik maddelerini yok ediyor. Günümüz tarımında, kaynakların yenilenme oranlarından çok daha büyük bir hızla kullanılması tarımın kaynaklarını hızla azaltmaktadır. Kişi başına düşen hasat 1950’den bu yana, sürekli olarak azalmaktadır. Son 10 yılda %25 oranında bir düşüş görülmektedir. Talebin sürekli artmasına karşın, tahıl stokları azalmaktadır.
Şehirleşme, gıda kullanım etkinliğini de olumsuz yönde etkilemektedir. Gıda kullanım etkinliğini arttırmanın yollarından birisi de, et tüketiminin azaltılmasıdır. Her yıl dünyada üretilen tahılın % 38’inin hayvanları beslemek için kullanılması verimsiz tahıl kullanımlarından biridir. Şehirleşme, et tüketimini artırmakta, büyük şehirlerde fast food tarzı beslenme alışkanlıklarının genel kabul görmüş olması bir diğer zararlı etkiyi yaratmaktadır.
Şehirleşmenin her yönüyle tarıma hiçbir olumlu katkısı olmadığı gibi, sayısız olumsuz etkisi vardır. Bu yönüyle gelecek nesillere sağlıklı bir dünya bırakabilmek için çok daha rasyonel ve sorumlu bir şekilde hareket edilmesi zorunluluğu bulunmaktadır. Aksine davranmak, yaşanılamaz bir dünya inşa etmek demektir.
Kaynak: http://goo.gl/01WlP