Kategori : Ekonomi - Etiketler :abd arazi sorunu, abd gıda krizi, abd kuraklık, abd kuraklık sorunu - Tarih : 26 Ağustos 2012
Haziran ve temmuz aylarında başta ABD olmak üzere, Rusya, Asya ve Avrupa’da son 50 yıldır görülmeyen aşırı sıcaklık ve kuraklıklar yaşanıyor. Yapılan ölçümlere göre ABD’de 1895 yılından bu yana en sıcak haziran ayı bu sene yaşandı.
Küresel ısınmaya bağlı olarak değişen iklim koşulları hububat, yem bitkileri ve yağlı tohumlu bitki üretimini önemli ölçüde azalttı. Bu sene mısır ve soya hasatında yüzde 17’lik bir düşüş yaşanacağı tahmin ediliyor. Ülke yöneticileri ve uzmanlar bunu tahıl krizi olarak tanımlıyor.
Tarlaları kasıp kavuran kuraklığın sadece bir ayda mısır hasadının ‘altıda birini’ yok etmesi, fiyatları zirveye taşıdı. Mısır fiyatları 1 Haziran’dan beri yüzde 50 oranında değer kazanarak 8 dolar / buşel seviyesini aştı; soya fasulyesi ve buğdayda da durum farklı değil; soya fasulyesinin fiyatı yüzde 26 oranındaki artışla 17 dolar / buşel’in üzerine çıktı.
Düzensiz yağışlar ve kuraklık normal koşullarda bedavaya verilen samanı bile üreticilere aratır oldu. Fiyat artışlarından etkilenmesinin kaçınılmaz olduğu düşünülen sıradaki ürünler ise süt ve et. Bunun sebeplerinin başında saman, soya ve mısır fiyatlarındaki artış geliyor.
Kuraklığın sebep olduğu olumsuz etki bu şekilde zincirleme olarak temel gıda ürünlerimizin fiyatlarının yükselmesine sebep olmaya başlamıştır.
Bu arada ABD Tarım Bakanı’nın her gün yağmur duasına çıktığı haberi tüm dünyayı biraz daha endişelendirdi. Diğer yandan ABD’yi vuran kuraklığın yakın bir gelecekte sona ermeyeceği belirtiliyor.
Bugün ABD, tüm dünyanın mısır, soya fasulyesi ve buğday ihtiyacının yaklaşık yarısını karşılar durumdadır. Dünya mısır üretimi ortalama 800 milyon ton civarında olup Amerika Birleşik Devletleri tek başına yıllık 333 milyon ton mısır üretmektedir.
Ayrıca ABD dünyanın soya fasulyesi ihtiyacının da yaklaşık yüzde 35’ini üretmektedir. Bu konumda dev bir ülke olarak ABD’yi kasıp kavuran kuraklığın en doğudan en batıya tüm dünya ülkelerini etkilememesi hiçbir biçimde mümkün değildir.
Son yarım asrın en büyük kuraklığının neden olduğu aşırı fiyat artışı akıllara 2008 krizini getirmesine karşın yaşanan sıcaklık artışlarının 2008’in daha da üzerine çıkmasıyla birlikte yeni ve daha şiddetli bir küresel kriz endişesi tüm dünyayı sarmaya başladı.
İngiliz Financial Times gazetesi, mısır ve soya fasulyesi fiyatlarının 2007-2008 ekonomik krizi dönemindeki yüksek fiyatları bile geride bıraktığını yazdı.
2008’de hızla yükselen gıda fiyatları sebebiyle açlık sınırının altındaki insan sayısı 1 milyarın üzerine yükselmişti. Gıda fiyatlarındaki sert yükseliş Bangladeş’ten Haiti’ye kadar 30’un üzerinde ülkede halk isyanlarına ve ayaklanmalara yol açmıştı. Şimdi 2008’den daha büyük bir açlık krizinin kapıda olduğu uyarısı tüyleri diken diken ediyor.
Bu arada G-20 ülkeleri de kuraklık ve azalan tarımsal üretim nedeniyle sürekli artan gıda fiyatlarına çözüm bulmak amacıyla acil toplanma kararı aldı. G-20 yetkilileri eylül sonu veya ekim başında bir toplantı yaparak konuyu görüşecekler.
Dünya henüz 2008 ve 2009’da yaşanan krizlerden daha belini doğrultamamışken yeni bir küresel gıda krizine doğru sürüklendiğimiz fikri hızla yayılıyor. Beklenen yağmurların bir türlü gelmemesi, küresel ısınmaya bağlı değişen iklim koşulları, yüksek fiyatlarla birlikte milyonlarca insanı şimdiden bir kez daha açlık sınırına getirmeye başladı.
Toplumsal çalkantılar ve siyasi krizler kapıda…
Kaynak: http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=361400